Ben üç yıldır yurtta kalıyorum, bu sene dördüncü senem. Yurtta kalmanın iyi yönleriyle birlikte yaşadığım kötü zamanları, zorluklarını daha fazla içimde tutamayarak paylaşmak istiyorum.
Hacettepe Üniversitesi'ni 2011 yılında kazandım ve yurtta kalmaya karar verdim. Kalabalığa gelemeyen, uykusu aşırı derecede hafif olan ve poşet sesine çıldıran birisiyim. İlk iki sene Tahsin Banguoğlu Öğrenci Yurdu (Balgat Yurdu) 'nda kaldım. Odalarımız 8 kişilikti ve çok küçüktü. Senenin başında hepimiz birbirimizle o kadar iyi anlaşıyorduk ki, her yere beraber gidiyor, her şeyi beraber yapıyorduk. Fakat bu o kadar uzun sürmedi çünkü birbirimizi tanımaya başladıkça sorunlar meydana geldi. Ben çok sessiz ve çekingen bir yapıya sahip birisi olarak kavga edemez, şikayetlerimi pek dile getiremezdim. Ama bu yönüm su istimali edildi; uyurken gürültü yapmaları, temizlik sorunu, ışığı geç saatlere kadar kapatmama, bir iş olduğunda hep bana yükleme vs. Hiçbirisine sesimi çıkaramıyordum ve sürekli eziliyordum. En sonunda dayanamayarak bir tanesine öyle bir patladım ki.. Ağzıma ne geliyorsa bağırıp çağırıp üstüne yürüdüm. Dondu kaldı çünkü benden böyle bir tepki beklemiyordu. Bundan sonra ne yapıyorsa bana aynısını yapmaya başladım; gürültüyse gürültü, ışıksa ışık. Öyle böyle iki sene geçirdim.
Sonrasında yurtlarda bir problemden dolayı kızları başka bir yurda nakil yaptılar. Burası çok uzaktı ve bir yolunu bulup Beytepe yurtlarına yerleştim. Ne yazık ki burada da farklı sorunlarda karşılaştım. Kız dediğin horlar mı yahu? Allah'ın her günü bu sesle uykuya dalmaya çalışmak, uyuyamamak, kulaklık takıp son ses müzikle bile bu sesi bastıramamak.. Bir dönemi de böyle geçirdim.:) Sonra başka odaya geçeyim kurtulayım dedim yine olmadı. Bu odamda da 4 kişi birbiriyle hiç konuşmaz mı ya? Yok bir dönem boyunca hiç birimiz birbirimizle tek kelime dahi konuşmadık. Dilim şişiyordu resmen bu kez sınıfta ki arkadaşlarım çenemden kurtulamıyordu. :) O seneyi de öyle geçirdim ve şu an başka bir odadayım. Yeni umutlarla geldiğim odam en kötüsü çıktı. Erkekler dağınıktır, pistir diye bilinir fakat kızın pisi en beteriymiş. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Odada her gün farklı bir kokuyla karşılaşıyoruz. ilk hafta ter kokusuyla mücadele ettik. Öyle ağır bir ter kokusu ki odada duramıyorsun. Sonra botlar çıktı ayak kokusu geldi. Ter kokusu ile ayak kokusu birleşiyor ve tanımlayamadığımız bir koku çıkıyor.Masaları desen üzerinde hayatta aradığını bulamazsın. Dolaplarının kapağı sonuna kadar açık ve içini görmek bile istemezsiniz. Bilmiyorum bir sene nasıl dayanacağım.. Şu saatten sonra düzenimi bozmakta istemiyorum.
Hep kötü yanlarından bahsettim. İyi yönleri de var elbette. Odanda birçok şey yapabiliyorsun. Biz kısır ve çiğ köfte çok yapardık. Şimdi daha da çeşit arttı. Sarma bile sardık yurtta. Sabahlara kadar oturup muhabbet edebiliyoruz. Oyunlar oynuyoruz sürekli. Film izliyoruz geç saatlere kadar. Sabahları komik bir şekilde uyandırıldığım oldu, şok geçirerek uyandıran arkadaşım oldu. Saçlarımızı şekilden şekle soktuk. Birlikte klip videoları, yüz maskeleri yaptık. Birlik olup oda arkadaşımızdan birisini feci bir şekilde korkuttuk. Mezuniyet kınası yaktık. Ankara havaları açıp kurtlarımızı döktük. Mezuniyet kınası yaktık. Daha aklıma gelmeyen birçok şey var ve bunların çoğunu, oda arkadaşlarımdan en çok sevdiğim ve yeri dolmayan arkadaşım Sakine ile yaptık. O mezun oldu ve onu hep arıyorum odada..
Yurt şartlarında Sakine'nin mezuniyet balosu için yaptığım saç :)
Yurda çoçuk getirip onlarla da eğlendik. :)
İyi yönleri de olsa yurt yaşanacak ortam, çekilecek dert değil. Bir an önce mezun olup kurtulmak istiyorum.